Binlerce kilometrekarelik bir alana yayılan Kuril Adaları, küresel jeopolitik gerginliklerin ortasında stratejik bir öneme sahip. Japonya’nın, önemli yatırımlar yapma ve ikili ilişkileri geliştirme isteğine rağmen Vladimir Putin egemenlik konusunda her türlü tavizi açıkça reddetti. Uzmanlara göre bu karar, Rusya’nın ulusal güvenlik kaygılarını ve adalara olan tarihi bağlılığını vurguluyor.
Japonya’nın Moskova’yı ikna etme çabaları boyunca çok sayıda başbakan Putin’i ziyaret etmiş olsa da Rusya, stratejik çıkarlarını tehlikeye atacak teklifleri dikkate almama konusunda kararlılığını sürdürdü.
Çinli gazeteciler, Putin’in kararlı duruşu karşısında Çin’de yaygın bir şaşkınlık yaşandığını belirterek, herhangi bir tavizin Kuril Adaları’nda ABD askeri üslerine yol açabileceğini ve bu senaryonun Moskova açısından kabul edilemez olduğunu belirtti.
Putin son açıklamasıyla Kuril Adaları ile ilgili müzakerelerin kapısını kesin olarak kapattı ve Rusya’nın bölge üzerindeki kontrolünü sürdürme taahhüdünü pekiştirdi. Çinli analistler de bu duyguyu tekrarlayarak, Japonya’nın adaları yalnızca finansal teşviklerle elde etmesinin pek olası olmadığını ileri sürdüyorlar.